20 November, 2006

Fındıklı brocoli ve karnabahar çorbası


Bilmem bu fındıklı hayat nasıl devam edip gidecek? Mutfağımda fındık yoksa sanki her şey eksik. Sanki yarattığım bazı güzelim lezzetler fındıksız güme gidiyor. Ben de kullanır oldum aklımın kestiği her yerde. Hele de yoğun, püremsi çorbalarda, bundan böyle hep olacaktır, olmalı.

Tencereye önce karnabaharı koyup, ardından daha narin olan brokoliyi katarak bir parmak suyun buharında kıtır kıtır pişirerek yemeye bayılırım. Zeytinyağ ve limonla, taratorla, sarmısaklı yoğurtla, acılı soslarla, pestolarla; daha neler neler olabilir, değişik tatlarla uyumludur bu çiçeksi sebzeler. Tabaktaki yeşil beyaz duruşundan daha çok etkilendiğim için ikisini bir arada kullanmayı tercih ediyorum.


Püremsi koyu çorbası da çok sevdiğim kış mutfağı adetlerimden. Bu çorba için, tencereden kıtır kıtırken süzerek çıkardığım çiçeklerden geri kalanı yumuşatana kadar haşlıyorum. Mutfağımın en ünlü aygıtı bızzzzzt görevini hakkıyla ifa ettikten sonra, bir küçük paket çiğ krema ile karıştırıyorum. Buraya yakışacak peynir bana sorarsanız yine parmesan olacak. Evet, evet öyle... Bol parmesan rende ve bol fındık iyice un ufak edilmiş, hoop onlar da karışacak içine. Tuz ve karabiber ayarı yapılırken bir tutam da muskat eklenecek, incecikten rendelenerek.

Yine bana soracak olursanız, koyuca bir püremsi çorba tercihim. Size kalırsa, sütle karıştırarak incelte incelte de deneyebilir misiniz? Neden olmasın, hayhay buyrun deneyin.

Porsiyonluk fırın kaplarında, orta yerine brokoli çiçeğinden süsünü etrafına da fındık parçacıklarını koyarak fırınlıyoruz sonra. Baloncuklar yapıyor pıt pıt patlayan, kızarıyor yer yer, katılaşır gibi kabuğumsu olmaya başlıyor üzeri, derken fırın da kapatılıyor. Kırk dakika kadar zaman alıyor bu iş, 200 derece de ısı istiyor.

Şimdi yeniden parmesan rende ve incecik parmesan dilimleri ile takviye ediyoruz çorbamızı ve bir süre bırakıyoruz fırının sıcağında.

Çorbayla birlikte pişen yumuşacık fındık zerrecikleri bir yandan, fırında kıtır kıtır kızaran üst süsleme fındık parçacıkları öbür yandan...

Çok fındıkçı oldum, çoook.

Oya Kayacan

No comments: